35,5515$% 0.31
36,5926€% -0.11
43,4475£% 0.02
3.101,01%0,26
2.715,02%-0,01
9.866,73%1,30
Moore yasası, aynı zamanda Intel’in kurucularından biri olan Gordon E. Moore‘un 19 Nisan 1965 yılındayken yazdığı ve Electronics Magazine dergisindeki yayınlanan makelesine atıfta bulunmak için ortaya çıkmış bir adlandırmadır.
Moore Yasası Nedir
CPU, yani İşlemci hızlarının veya bilgisayarlar için genel işlem gücünün her 18 ayda bir iki katına çıkacağını belirten bir çeşit hesaplama yöntemidir.
Aslında tam olarak bir yasa değil. Daha çok bir “Başparmak kuralı” veyahut elinizdeki paranızın kaç yıl sonra iki katına çıkacağını bulmaya yarayan “72 kuralı” gibi pratik bir hesaplama türüdür.
Moore’un bizzat kendisi tarafından da kati surette yasa olarak tanımlanmayan ifadesi, Kaliforniya Teknoloji Üniversitesi profesörü Carver Mead tarafından pratik bir kullanım amacıyla bu şekilde bir adlandırmaya kavuşmuştur. Yani, pratik bir kullanım sunması açısından bir yasa yoksa realitede işler biraz farklı.
Moore Yasası, Moore’un bir mikroçipteki transistör sayısının her iki yılda bir ikiye katlanacağını ancak bununla beraber, iyice hızlanan bilgisayarların maliyetinin de azalacağı yönündeki algısına atıfta bulunur. Ancak günümüzde, silikon yongalar üzerine kurulu transistörlerin iki katına çıkması, her iki yılda bir olduğundan daha hızlı bir sürede, 18 ayda gerçekleşiyor.
Moore’un ifadelerindeki artışın doğmasına yol açan ortaya çıkaran gözleminin birincil yöntemi, bilgiyi ileten ve işleyen kabloları ve transistörleri olabildiğince küçülterek yapmaktı. “Üstel büyüme” şeklinde gerçekleşen bu artış, fizik yasaları göz önüne alındığında sonsuza kadar devam edemez.
En nihayetinde daha fazla, daha küçük bileşenlerin bilgisayar çiplerine sıkıştırılmasıyla ortaya çıkan ısı miktarı da artacak ve bu da çipin erimesine yol açacaktır.
1970’li yıllarda entegre bir çipe yerleştirilmiş yaklaşık 1000 tane transistör vardı. Bu sayı günümüzde ise 3 milyardan fazla ve bu sayıyı artırmak için araştırmalar devam etmektedir.
1970’li yıllardan 2010’da işlemci hızlarına bakılacak olursa, yasanın sınırına ulaştığı ve-veya sınıra yaklaştığı düşünülebilir. 1970’lerde işlemci hızları 740 KHz ile 8MHz arasında değişiyordu. Hızlar 1.3 GHz ile 2.8 GHz arasında değiştiğinden, 2000 – 2009 arasında pek bir hız farkı olmadı, bu da hızların 10 yıl içinde neredeyse iki katına çıktığını gösteriyor. Bunun nedeni, transistörlerin sayısına değil hızlarına bakılmasıdır.
2000 yılında entegre bir çipe yerleştirilmiş transistör sayısı 37,5 milyona ulaşırken, 2009’da bu sayı 904 milyona çıktı; bu nedenle yasayı transistörlere uygulamak hızdan daha doğru bir sonuç vermektedir.
2012 yılında, 22 nanometre (nm) işlemcisiyle Intel, dünyanın en küçük ve en gelişmiş transistörlerini geliştirmeyi başardı. 2014 yılında ise daha da küçük, daha güçlü bir 14nm çipi piyasaya sürebildi. Günümüzde ise, şirket 10nm çipini piyasaya sürmek için bitmek bilmez bir mücadele içinde çalışıyor.
Unutmadan bir nanometrenin bir metrenin milyarda biri odluğunu söyleyelim ve bu değer görünür ışığın dalga boyundan bile daha küçüktür. Ayrıca bir tane atomun çapı, yaklaşık 0.1 ila 0.5 nanometre arasında değişmektedir.
Moore Yasası, entegre devrelerdeki transistörler daha verimli hale geldikçe, bilgisayarların, bilgisayarlarda kullanılan cihazların ve bilgi işlem gücünün zamanla daha küçük, daha hızlı ve daha ucuz hale geleceğini ima eder. Bu şekilde bir kullanımla yasa önemli bir pratiklik oluşturmuş olur.
Uzmanlar, bilgisayarların 2020’li yılların bir noktasında Moore Yasasının fiziksel sınırlarına ulaşması gerektiği konusunda hemfikir. Transistörlerin yüksek sıcaklıkları, daha küçük devrelerin oluşturulabilmesini imkansız kılacaktır. Bunun nedeni olarak sıcaklıklarını söylemiştik bunu biraz daha açarsak; transistörlerin soğutulmasının, transistörlerden zaten geçen enerji miktarından daha fazla enerji gerektirmesidir.
Küçültme olayı nihai sonuna ulaştığında işlemcileri bekleyen bir sonraki aşama ise moleküler transistörler ve kuantum bilgisayarlar olacaktır.
Kitap Tanıtımlarım 4 – Öğretmen Olmak Bir Cana Dokunmak